Son zamanlarda Türkiye'de artan aile içi şiddet olayları, toplumdaki birçok kesimin dikkatini çekiyor. Bu kez, 2 yaşındaki kızıyla yaşadığı olayla gündeme gelen bir baba, sosyal medyada büyük tepki topladı. Medyada yer alan haberlere göre, evladına uyguladığı şiddetle karşı karşıya kalan küçük kız, şans eseri kurtararak olayın hemen ardından baba tutuklandı. Bu durum, aile içi şiddete karşı toplumsal hassasiyetin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bilinçli bir vatandaşlık tavrı sergileyen çevre, bu duruma kayıtsız kalmayarak yetkililere haber verdi ve ailesel dramın durdurulmasına katkıda bulundu.
Türkiye'de aile içi şiddet, ne yazık ki birçok ailenin kapısını çalıp, çocukların hayatını zorlaştıran bir sorun olarak varlığını sürdürüyor. Sıklıkla görünmeyen yaralar açan bu sorun, ailenin yapısını tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda kadınların ve çocukların psikolojik ve fiziksel sağlığını da ciddi şekilde tehdit ediyor. 2 yaşındaki kızına şiddet uyguladıktan sonra tutuklanan babanın durumu, aile içindeki çatışmaların dışarı yansımalarının ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor. Bu gibi durumlarda çoğu kez mağdur çocuklar, maruz kaldıkları istismar yüzünden ileriki hayatlarında bağlanma sorunları ve travma sonrası stres bozukluğu gibi ruhsal sorunlarla uğraşmak zorunda kalıyorlar.
Aile içi şiddetle mücadele için toplumsal bilincin artırılması büyük önem taşıyor. İlk olarak eğitim ve farkındalık çalışmaları ile insanlara aile içindeki sağlıklı ilişkilerin önemi anlatılmalı. Şiddete maruz kalan veya tanık olan kişilerin, durumu yasal mercilere bildirmeleri noktasında cesaretlendirilmeleri gerekiyor. Devletin destekleyeceği yasaların uygulanabilmesi için gereken mekanizmaların geliştirilmesi hayati bir önem taşıyor. Ayrıca, aile içi şiddete karşı açılan davaların hızlı bir şekilde sonuçlandırılması ve mağdurların korunması için acil önlemlerin alınması şart. Tüm bunların yanında, sosyal hizmetlerin güçlendirilmesi ve mağdurlara psikolojik destek sunulması da bu sorunla başa çıkma konusunda önemli bir yaklaşım olarak öne çıkıyor.
Unutulmamalıdır ki aile içi şiddet yalnızca bir bireyin değil, toplumun da sorunudur. Toplum olarak bu konuda daha duyarlı ve bilinçli olmamız; her bir çocuk ve bireyin sağlıklı ve güvenli bir yaşam sürmesi için elzemdir. Herkesin, kendi evinde çocuklarına örnek olması ve sevgiyi, şefkati, hoşgörüyü öne çıkarması bir zorunluluk. 2 yaşındaki kızının şiddete maruz kalmasının ardından baba tutuklansa bile, bu olay bize ailenin temel dinamiklerini sorgulamamız için önemli bir fırsat sunuyor. Aile içindeki sevgi ve saygının daima ön planda tutulduğu bir dünyada yaşamak dileğiyle.