Son günlerde Türkiye’nin çeşitli illerinde ortaya çıkan escort dolandırıcılığı vakaları, kısa sürede büyük bir skandala dönüştü. Yapılan araştırmalar, bu dolandırıcılık faaliyetlerinin Türkiye genelinde 6 ili kapsadığını ve toplamda 12 milyon lira kadar bir vurgunun gerçekleştiğini gözler önüne serdi. Bu haberimizde, dolandırıcılığın nasıl gerçekleştirildiğinden mağdurların yaşadığı trajik deneyimlere kadar detaylı bilgi vereceğiz.
416 şikayetle Türkiye genelinde başlayan bu dolandırıcılık faaliyetleri, ana olarak internet üzerinden kurulan sahte escort siteleri aracılığıyla gerçekleştirildi. Dolandırıcılar, internet üzerinde zengin yaşam tarzlarını sergileyerek, sosyal medyada ve çeşitli platformlarda lüks hizmetler sunduklarını iddia ettiler. Bu tür platformlarda fotoğrafları ve profilleri gerçekte var olmayan kadınlardan oluşan dolandırıcılar, etkileyici hikayelerle ve cazip teklifler ile mağdurları ikna ederek, büyük meblağlar talep ediyorlardı.
İlk aşamada, dolandırıcılar genellikle sosyal medya üzerinden hedeflerini belirliyor, ardından bu kişilere mesaj atarak tanışma sürecini başlatıyordu. Söz konusu sohbetler, kısa süre içinde aşk vaadiyle yönlendiriliyor ve mağdurların hislerine hitap ediyordu. Ardından, dolandırıcılar kendilerini acil bir durum oluşmuş gibi göstererek, mağdurlardan para talep ediyorlar ve çoğu zaman bu paranın geri dönüşü olmayacağını da peşinen bildiriyorlardı. Yalanlar üzerine kurulu bu sistem, baştan sona büyük bir oyun olarak değerlendirilirken, bu süreçte on binlerce insanın parası dolandırıcılara kaptırılmış oldu.
Dolandırıcılığı yaşayan mağdurların yaşadığı kayıplar, sadece maddi anlamda değil psikolojik olarak da büyük bir travmaya neden oldu. 30 yaşındaki Ali K. adlı bir mağdurun yaşadıklarını aktardı: “Çok güzel bir kızla tanıştım. Fotoğrafları ve sosyal medya paylaşımları çok inandırıcıydı. Bir süre konuştuktan sonra, acil bir paraya ihtiyacı olduğunu söyledi. Ona yardım etmek için tüm birikimimi verdim. Sonrasında hiç ulaşamadım, dolandırıldığımı anladım.” gibi ifadeleri, pek çok mağdurun hissiyatını yansıtmakta.
Daha birçok mağdur, benzer dolandırıcılık hikayeleri yaşadıklarından şikayetçi oldu. Bazı kişiler, dolandırıldıklarını anladıktan sonra durumu emniyete bildirmiş olsa da, büyük bir vurgun yapılmış olduğu için geri dönüş imkanı bulunmadığı kaydedildi. Milyonlarca lira dolandırılan vatandaşlar, dolandırıcıların genellikle yurt dışından takip edildiğini ve bu süreçte bir kısım suçluların yakalanması için uluslararası işbirliği gerektiğini vurguladı.
Böyle dev boyuttaki dolandırıcılık olayları, internet kullanıcalarının dikkatli olmaları gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Özellikle sosyal medya platformlarında kullanılan sahte profillere karşı tetikte olunması, kişisel bilgilerin paylaşılmaması ve internet üzerinden tanışılan insanlarla gerçek hayatta buluşulmadan önce daha dikkatli adımlar atılması büyük önem taşıyor.
Uzmanlar, bu tür dolandırıcılıklara karşı etkili çözümler geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor. Sosyal medya platformlarının, sahte profillere karşı daha etkin filtreleme sistemleri oluşturması gerektiğini; ayrıca kullanıcıların, şüpheli davranışlar tespit ettiklerinde gerekli yetkililere hemen bildirmeleri gerektiğini vurguluyorlar. Dolandırıcıların, sadece para kazanmakla kalmayıp, aynı zamanda insanları duygusal olarak da manipüle ettikleri belirtiliyor.
Bu dolandırıcılık skandalı, Türkiye’deki internet güvenliği konularını yeniden gündeme getirdi. Vatandaşların, sanal platformlardaki dolandırıcılara karşı daha dikkatli olmaları gerektiği bir kez daha anlaşıldı. Kişisel verilerin korunması, doğru sosyal medya kullanımı ve dolandırıcılık belirtilerinin tanınması gibi konular hakkında bilinçlenme çalışmaları hız kazandı. Aksi takdirde, toplumun birçok kesimi daha fazla mağduriyet yaşayabilir.
Bu çerçevede, herkesin internette karşılaştığı insanları tanımadan veya teklifleri sorgulamadan kabul etmeme konusunda daha duyarlı olması gerekiyor. Geçmişte yaşanan dolandırıcılık danışmanlıkları ve başarıyla sonuçlanan davalar, dolandırıcıların cüretkarlığını bir nebze olsun kırabilir. Emniyet güçleri de halkı bilinçlendirmek ve dolandırıcılığı önlemek için daha çok eğitim ve seminere ihtiyaç duyduğunu belirtiyor, bu tür dolandırıcıların adalet önünde hesap vermesi için gerekli müdahalelerde bulunacağını vurguluyor.