Gülseren, 37 yaşında, 160 cm boyunda bir kadındı ve 155 kiloya kadar çıkmıştı. Ailesinin sürekli sağlık sorunları yaşaması ve çevresindeki olumsuz eleştiriler, Gülseren'in bu aşırı kiloyu nasıl kontrol altına alacağını düşünmesine neden oldu. İşte o an, Gülseren’in ikinci bir hayata başlaması için dönüm noktası oldu. Diyet ve spor kombinasyonu ile sadece 9 ay içinde 77 kilo vererek hayatını değiştiren Gülseren, bu süreçte yaşadığı zorlukları, kazanımları ve motivasyon kaynaklarını detaylarıyla paylaşacak.
Gülseren, uzun bir süre kilolarıyla barışık yaşamaya çalıştı, fakat her geçen gün artan sağlık sorunları ve moral bozuklukları onu derinden etkiliyordu. Aile büyükleri arasında diyabet ve kalp hastalıkları öyküsü bulunan Gülseren, bu durumun kendisi için de tehlike oluşturduğunu düşündü. Bir sabah aynaya baktığında, artık değişiklik yapmanın tam zamanı olduğuna karar verdi. 77 kilo verme hedefine ulaşmak için motivasyonunu yükseltmek adına araştırmalara başlayan Gülseren, birçok diyet programı ve spor planı üzerinde çalışmaya başladı.
Gülseren, ilk olarak beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmeye karar verdi. Öncelikle karbonhidrat alımını azaltmak ve daha az işlenmiş gıda tüketmek için plan yaptı. Günlük kalori ihtiyacını belirleyerek, et ve sebze ağırlıklı bir diyete yönelmeye başladı. Ayrıca, spor yapmayı da hayatının bir parçası haline dönüştürmek için bir spor salonuna yazıldı. İlk başta zorlayıcı olsa da, Zumba, yürüyüş ve yüzme gibi aktivitelerle kendisini motive etmeyi başardı.
Gülseren’in spora olan ilgisi arttıkça, kilolarını verme süreci de hızlandı. Haftada en az 4 gün spor salonuna gitmeye başlayan Gülseren, ikinci ayında 10 kilo vermeyi başardı. Kilo vermenin yanı sıra fiziksel görünümündeki değişim, özgüvenini artırmış ve hem sosyal hayatında hem de iş yaşamında daha aktif olmasına olanak tanımıştı. Ayrıca, çevresi de yaşadığı bu olumlu değişimlere tanıklık ettikçe, Gülseren’in motivasyonunu desteklemeye başladı.
Hayatındaki bu dönüşüm sürecinin en büyük zorluğu ise sabır ve kararlılık gerektiğiydi. Gülseren, bazen kilo vermek yerine belli dönemlerde takılmalar yaşadığını, ancak asla pes etmediğini anlattı. Bu süreçte stresten uzak durmak isteyen Gülseren, yoga derslerine de katılmaya başladı. Yoga, ona hem bedensel hem de zihinsel olarak rahatlama sağladı. Ayrıca, diyet sürecine ciddi bir katkı sundu.
77 kilo verme hedefini 9 ayda tamamlayan Gülseren, artık kendisini çok daha sağlıklı ve mutlu hissediyordu. "Bu bir mücadeleydi, ama en önemlisi ben kazandım!" diye belirtiyor. Geride bıraktığı kilolar, sadece fiziksel görünümünü değil, hayatının her alanını olumlu etkiledi. Gülseren, yeni bir başlangıç yaptığını düşünüyor ve bu süreçte öğrendiklerini başkalarına da aktarmak istiyor. Gülseren, “İkinci hayatıma başladım” diyerek, yaşadığı dönüşümün ne kadar önemli olduğuna vurgu yapıyor. Şimdi enerjisi yüksek, hareketli bir yaşam tarzını benimsiyor ve sağlıklı yaşamı bir yaşam biçimi haline getiriyor.
Yaşadığı bu deneyim, Gülseren’i sadece fiziksel olarak değil, içsel anlamda da güçlendirdi. Artık sağlıklı bir beslenme ve spor alışkanlığının onun için bir yaşam biçimi olduğunu belirtiyor. Ayrıca, çevresindekiler için de ilham kaynağı olmuş durumda. Gülseren, sık sık sosyal medya üzerinden deneyimlerini paylaşarak, diğer insanları bu yolda cesaretlendirmeye çaba sarf ediyor. “Eğer ben yapabiliyorsam, herkes yapabilir!” diyerek, herkesin bu değişimi gerçekleştirebileceğine dair inancını dile getiriyor.
Sonuç olarak, Gülseren’in hikayesi, irade gücü, azim ve kararlılıkla nelerin başarılabileceğini gözler önüne seriyor. Sağlıklı yaşam tarzı, sadece kilo vermekle değil, aynı zamanda fiziksel ve ruhsal zindelikle de ilgili. Gülseren gibi, kendi hayatını değiştirmek isteyen birçok insanın da bu örnekten ilham alması ve bir adım atması mümkün. Kendi hikayenizi yazmaya ne dersiniz?