Bayram tatili, sevdiklerimizle bir araya gelmek, huzur ve mutluluk dolu anlar yaşamak için büyük bir fırsattır. Ancak bu özel günlerin kazalarla gölgelenmesi, ülkemizdeki bayram alışkanlıklarımızı her yıl tartışmaya açmaktadır. Bu yılki bayram tatili, 57 can kaybı ve 6 bin 533 yaralı ile acı bir bilanço ile sonuçlandı. Ülke genelinde yaşanan trafik kazaları, bu sevinç dolu günlerin arkasında yürek burkan kayıplar bıraktı.
Bayram tatili boyunca trafik yoğunluğu gözle görülür bir artış gösterdi. Aileler, tatile gitmek, sevdiklerine ziyarette bulunmak ve bayramlaşmak için yola çıktı. Ancak, bu yoğunlukla birlikte trafik kazaları da artış gösterdi. Özellikle Anadolu yollarında meydana gelen kazalar, çoğunlukla ehliyet ve sürüş deneyimi eksikliğine, dikkatsizliğe ve hız yapmaya bağlı olarak yaşandı. Sürücülerin yorgunluk ve dikkatsizlik gibi durumları göz önünde bulundurulmaksızın, uzun yolculuklara çıkmaları tehlikeyi artırdı. Bayramın coşkusu, kurallara uyulmadığı takdirde hayatları tehdit eden sonuçlar doğurabiliyor.
Trafik güvenliği konusunda yıllardır yapılan kampanyalara rağmen, her bayram dönemi bu kayıpların yaşanması, toplumda ciddi bir sorgulama yaratıyor. Alınan tedbirlerin yetersiz olduğu yönünde görüşler yaygınlık kazanırken, trafik denetimlerinin artırılması gerektiği düşünülüyor. Bayram öncesinde ve bayram boyunca emniyet güçleri, trafik kontrol noktalarını artırdıklarını belirtiyor, fakat halk arasında bu uygulamanın etkisinin sınırlı kaldığı yönünde eleştiriler var. Uzmanlar, sürücülerin hız limitlerine uyması, güçlü dikkatin sağlanması ve yorgunlukları açısından zaman zaman mola vermeleri konusunda sıkı bir eğitim verilmesinin altını çiziyor. Bir süreliğine unutulan hız tutkusu ve kendine güven, trajik kazalara neden olmaktan başka bir sonuç vermiyor.
Bu yıl da yine, hem sürücüler hem de yayaların dikkat etmesi gereken önemli noktalar göz ardı edildi. EMT (Acente, Destek ve Koordinasyon Müdürlükleri) gibi birçok kurum, bayramda yollara çıkacak olan motorlu araç sahiplerini bilgilendirdikleri hazırladıkları broşürlerle hatırlatmalar yapmış olsalar da, etkili sonuçlar alınamadı.
Buna ek olarak, trafik kazalarının sıklıkla meydana geldiği güzergahlar konusunda da bilgilendirmelerin artırılarak önceden işaretlenmesi gerektiğine dair düşünceler öne çıkmakta. Kazaların sebeplerinin derinlemesine araştırılması, toplumsal bilinçlenme adına büyük önem taşıyor. Sadece kazaların rakamlarını değil, bu acı tabloların arka planındaki nedenleri de irdelemek ve tüm topluma dersler çıkarmak gerekiyor.
Bayramlar, paylaşmanın ve bir arada olmanın getirdiği mutluluğu ifade eder ancak yaşanan can kayıpları, bu değerli günleri acıyla sarmalamaktadır. Sevdiklerimizle geçirdiğimiz anların değerini bildiğimiz bir gerçektir. Bu nedenle trafik güvenliğine yönelik toplumsal bir bilinç geliştirmek, tatil dönemlerinde oluşabilecek kötü sonuçları en aza indirmek adına son derece gereklidir. Tüm sürücülerin daha dikkatli ve sorumlu davranmaları, sevdiklerimizi korumak adına en azından sürüş esnasında bazı kurallara uymamız gerektiğini unutmamak gerekiyor. Bayramların huzur ve sevinçle dolması, her birimizin duyarlı olmamızla mümkün olacaktır. Kaza anında kaybedilen her can, geride bıraktığı aileler üzerinde unutulmaz bir etki bırakmaktadır. Bu acıların bir daha yaşanmaması için toplum genelinde bu bilincin ve hassasiyetin artması son derece önemlidir.
Son olarak, bu yıl kaybettiğimiz 57 can için yüreklerimiz yanıyor. Ailelere baş sağlığı diliyoruz ve kazalarda yaralanan vatandaşlarımıza da acil şifalar temenni ediyoruz. Unutmayalım ki hepimizin sürücülük sorumluluğu sadece kural ihlallerini önlemekle kalmaz, aynı zamanda yaşamları korumak adına üstlenilen toplum baskısı ve dayanışmanın bir parçasıdır. Bayramlar, huzur ve mutluluk dolu bir şekilde hatırlanmalı, acı manzaralarla anılmamalıdır.