Bu yılki bayram tatili, birçok ailenin sevdikleriyle bir araya gelmesi için bir fırsat sunarken, ne yazık ki yaşanan trafik kazaları ve diğer önlenebilir durumlar nedeniyle karamsar bir tablo ortaya çıktı. Resmi verilere göre, bayram tatilinde 74 kişi yaşamını yitirirken, bu acı haberler aileleri ve toplumumuzu derinden etkiledi. Bayram tatili, genellikle insanların huzur içerisinde geçirdiği, sevdikleriyle bir arada olduğu bir dönem olarak bilinse de, trafik güvenliğine dikkat edilmediğinde bu tür üzücü olaylarla karşılaşmak kaçınılmaz oluyor.
Bayram dönemlerinde trafik yoğunluğu artmakta; insanlar seyahat etmeyi, akrabalarını ve dostlarını ziyaret etmeyi tercih etmektedir. Bu durum, beraberinde yoğun bir trafiği de getirmektedir. Yıllardır süregelen istatistikler, bayram dönemlerinde trafik kazalarının artış gösterdiğini ortaya koyuyor. 74 can kaybının yaşandığı bu bayramda, dikkat edilmesi gereken bazı noktalar yeniden gündeme geldi. Uzmanlar, sürücülerin yorgunluk, dikkatsizlik ve aşırı hız gibi unsurlara karşı uyarılmasının önemini vurguluyor. Tatil döneminde yola çıkmadan önce sürücülerin ruhsal ve fiziksel olarak hazır olmaları gerektiği, varsa yorgunluk durumlarının mutlaka göz önünde bulundurulması gerektiği ifade ediliyor.
Bayram süresince meydana gelen kazaların birçok nedeni bulunmaktadır. Bunların başında sürücünün aşırı hız yapması, trafik işaretlerine, kurallarına uymaması ve doğal olarak dikkatsizlik gelmektedir. Uzmanlar, bayram tatilinde yolculuk yapacakların, öncelikle dikkatli olmaları gerektiğini ve hız limitlerine uymalarının hayat kurtarıcı olabileceğini belirtiyor. Ayrıca, alkol tüketimi de kazalara davetiye çıkaran önemli bir faktördür. Bayramın ritüeli arasında yer alan yemeklerin ardından çoğu zaman alkol tüketimi de olmaktadır. Bu noktada sürücülerin tamamen sober olmaları, hayati bir öneme sahiptir. Bunun yanı sıra, araçların teknik bakımları da yapılmalı; lastiklerin durumu, fren sisteminin çalışırlığı gibi unsurlar kontrol edilmelidir.
Bunun yanı sıra, toplum olarak trafik güvenliği konusuna duyarlılığımızı artırmak da şart. Eğitim programları, seminerler ve kampanyalarla bu bilincin artırılması sağlanmalıdır. Okullarda, iş yerlerinde ve sosyal medya üzerinden verilecek eğitimlerle, özellikle genç sürücülerin dikkat ve sorumluluk düzeyi artırılabilir. Sonuçta, her bir birey yol kullanıcıları olarak bu süreçte üzerine düşen sorumluluğu almalı ve başkalarının hayatını riske atmadan hareket etmelidir.
Bayram tatilleri gibi özel dönemlerde, sevdiklerimizle bir arada olmanın mutluluğunu yaşarken, güvenliğimizi de ön planda tutmalıyız. Her yılın bayramlarında meydana gelen kazaları değerlendirdiğimizde, alınacak önlemlerin, değiştirilecek davranışların ve uygulanacak politikaların bir an önce hayata geçirilmesi gerekliliği bir kez daha ortaya çıkıyor. 74 can kaybı, ne yazık ki sadece bir sayı değil; hepsi geride kalan sevdikleriyle birlikte yaşamakta olan bireylerdi ve onları kaybetmek, ailelerde ve toplumda derin yaralar açmaktadır. Gelecek bayramlarda bu tür üzücü haberlerin önüne geçebilmek adına temkinli davranmak, tüm bireylerin sorumluluğudur.
Sözün özü; bayram, sevinç ve birliktelik demektir. Ancak bu birlikteliği güvenli bir şekilde yaşamak da o kadar önemlidir. Sevdiklerimizle dolu bir bayram geçirmek için trafik güvenliğine özen göstermeli, kurallara uymalı ve sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Çünkü hayat, her şeyden önce değerlidir.