Depremler, sadece fiziksel değil, duygusal ve ruhsal açıdan da ciddi etkilere neden olan doğal afetzedelerdir. Özellikle şiddetli depremler sonrasında, bireylerde kaygı, anksiyete ve stres gibi ruhsal sorunların yaşanması oldukça yaygındır. Uzmanlar, bu zorlu sürecin atlatılmasında işlevsel yöntemler ve öneriler sunarak, deprem sonrası ruh sağlığını korumanın mümkün olduğunu vurgulamaktadır. İşte, ruh sağlığınızı güçlendirmek için dikkate almanız gereken 7 öneri.
Deprem gibi travmatik olaylar sonrasında bireylerin birçok farklı duygu ile karşılaşması normaldir. Korku, kaygı, öfke veya çaresizlik gibi duygular, olayın hemen ardından yoğun bir şekilde hissedilebilir. Uzmanlar, bu duyguların tanınmasının ve doğru bir şekilde ifade edilmesinin önemli olduğunu belirtmektedir. Hislerinizi bir günlüğe yazmak, güvendiğiniz arkadaşlarınızla paylaşmak veya sanat gibi yaratıcı yöntemlerle dışa vurmak, ruh sağlığı açısından rahatlatıcı olabilir.
Depremler sonrasında sosyal destek, bireylerin ruhsal iyilik hallerini önemli ölçüde etkiler. Aile üyeleri, arkadaşlar veya komşular gibi yakın çevrenizle bağlarınızı güçlendirmek, yaşanan stresi azaltabilir. Birçok kişi, zor zamanlarda başkalarından gelen destekle daha güçlü hissetmektedir. Uzmanlar, destek arayışında olunmasının ve güçlü sosyal bağların oluşturulmasının, travma sonrası iyileşmeye yardımcı olabileceğini ifade etmektedir.
Deprem sonrası yaşanan duygudurum değişiklikleri ile başa çıkmanın bir diğer yolu da benzer deneyimler yaşamış kişilerle bir araya gelmektir. Destek grupları, duygusal paylaşımların yapıldığı, deneyimlerin ve duyguların paylaşıldığı alanlardır. Uzmanlar, bu tür gruplara katılmanın kişinin kendisini daha yalnız hissetmesini engellediğini ve zorlayıcı süreçte destek almanın önemini vurgulamaktadır. Ayrıca, grup içerisinde yapılan paylaşımlar, bireylere yeni bakış açıları kazandırabilir.
Depremin ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin azalması için bazen profesyonel yardım almak gerekebilir. Psikologlar veya psikiyatristler, travmalarla başa çıkmanın yollarını oluşturmakta ve bireylerin ruhsal sağlıklarını yeniden kazanmalarına yardımcı olmakta uzmanlaşmıştır. Uzmanlar, eğer ruhsal belirtiler sürekli hale gelirse veya günlük yaşamı olumsuz etkiliyorsa, mutlaka profesyonel bir destek alınmasını önermektedirler.
Deprem sonrası yaşanan belirsizlik ve kaygı, günlük yaşam rutinlerinin bozulmasına neden olabilir. Ancak uzamanlar, düzenli bir günlük rutinin korunmasının ruh sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğunu belirtmektedir. Yeterince uyumak, sağlıklı beslenmek, fiziksel aktivitede bulunmak ve hobilerle ilgilenmek, stres ve kaygının azaltılmasına yardımcı olabilir. Rutin, bireylere bir yapı ve güven duygusu sağlar.
Mindfulness, yani bilinçli farkındalık, depremin etkilerini hafifletmek için oldukça etkili bir yöntemdir. Bu teknik, bireylerin anı yaşamasını, düşüncelerini gözlemlemesini ve stresli durumlar karşısında sakinleşmesini sağlar. Uzmanlar, derin nefes alma, meditasyon ya da yoga gibi rahatlama tekniklerinin, ruh sağlığını korumada büyük fayda sağladığını ifade etmektedir. Bu tür egzersizler, zihinsel ve duygusal dengeyi bulmaya yardımcı olur.
Deprem sonrası yaşanan duygusal süreçlerin atlatılması bir gecede olmayabilir. Uzmanlar, bu tür durumlarda kendinize zaman tanımanız gerektiğini vurgulamaktadır. Her birey farklı bir hızda iyileşir ve bu süreç içerisinde sabırlı olmak çok önemlidir. Duygusal iyileşme için kendinize nazik olmalı ve gerektiğinde ara vermeli, ihtiyaç duyduğunuz yardım ve destek için mücadele etmelisiniz.
Sözün özü, depremler sonrasında ruh sağlığını korumak, dikkatli ve özenli bir süreç gerektirir. Uzmanların sunduğu bu 7 öneri, yaşanan krizle başa çıkmanıza yardımcı olabilir ve bireylerin ruhsal iyilik hallerini yeniden bulmalarını kolaylaştırabilir. Duygularınızı yargılamadan kabul edin, sosyal destek arayışında bulunun ve gerektiğinde profesyonel yardım almayı unutmayın. Unutmayın, iyileşmek zaman alır, bu yüzden kendinize karşı nazik olun.