Isparta'da geçtiğimiz günlerde meydana gelen zirai don olayı, tarım sektörü için büyük bir felakete dönüştü. Özellikle elma, gül, kiraz ve kayısı gibi önemli Tarımsal ürünlerde meydana gelen hasar, üreticileri finansal açıdan zor durumda bıraktı. Tarım ile geçimini sağlayan aileler, don olayının geldiği gün tarlalarına koşarken, bu doğal olayın yarattığı yıkım karşısında çaresiz kaldılar. Isparta'nın bereketli topraklarından yeşeren bu ürünlerin kaybı, sadece üreticileri değil, aynı zamanda il ve ülke ekonomisini de olumsuz etkiledi.
Zirai don, bitkilerin büyüme döneminde, gece saatlerinde sıcaklıkların aniden düşmesi sonucu meydana gelir. Genellikle sabah saatlerinde, bitkilerin üzerinde bulunan su damlacıkları, donma noktasına geldiğinde bu durumu oluşturur. Burada en önemli etken, sıcaklıkların 0°C'nin altında seyretmesidir. Isparta'da yaşanan olaya istinaden, özellikle bahar aylarında meydana gelen bu don olayları, bitkilerin çiçeklenme ve meyve seti oluşturma dönemine denk gelmesi nedeniyle fazlasıyla yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Üreticilerin yıllar boyunca emek vererek yetiştirdikleri ürünler, aniden oluşan bu donun etkisi altında kalırken, gelecek yıllarda alacakları geliri de tehlikeye atıyor.
İlk belirlemelere göre, Isparta ve çevresinde zirai don sebebiyle meydana gelen kayıplar, %60’lara varan oranda hasar oluşturdu. Elma bahçeleri başta olmak üzere kayısı ve kiraz ağaçlarında da büyük zararlar meydana geldi. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptırdığı hasar tespit çalışmaları sonucunda, birçok çiftçi bu durumu belgeleyip, devletten maddi destek almak için harekete geçti. Gül yetiştiriciliği açısından da oldukça önemli bir konumda olan Isparta, gül yağının üretiminde Türkiye’nin en büyük merkezlerinden biridir. Gül bitkilerinin de don olayından etkilenmesi, gül yağı üretiminde ciddi sıkıntılara yol açabilir. Üreticiler, uzun emeklerle elde ettikleri gelirlerinin yok olmasıyla birlikte, iş gücünden tutun da piyasalara olan etkileri dahi göz önünde bulundurulunca bu durumun yalnızca bireysel değil, toplumsal bir kriz haline geldiğini ifade ediyorlar.
Bunun yanı sıra, Isparta'nın ürün kaybının, Türkiye’nin tarımsal ihracatındaki payına da olumsuz etkileri olacağı öngörülüyor. Isparta’da üretilen gıda maddeleri, yurt içi ve yurt dışı piyasalara da aktif şekilde gönderiliyor. Zirai donun meydana getirdiği kayıplar, bu pazarların daralmasına ve gıda fiyatlarında artışa sebep olabilir. Özellikle elma gibi temel gıda maddelerinin fiyatlarının artışı, hem tüketiciyi hem de çiftçiyi zor durumda bırakacaktır. Şu an için uzmanlar, meyve ve sebze piyasasında fiyat dengesinin ne şekilde etkileneceği üzerinde çalışmalarını yürütmektedir.
Ayrıca, Isparta'daki çiftçilerin yaşadığı bu kayıplar, yerel yönetimlerin ve tarım derneklerinin dikkatini de çekti. Çeşitli organizasyonlar bir araya gelerek yardım kampanyaları düzenleme fikri üzerinde çalışıyorlar. Çiftçilere ekonomik destek sunmak, kayıplarını telafi etmek adına bir takım projeler geliştirilmekte. Bunun yanı sıra, don olaylarına karşı alınacak önlemler ve tarımsal sigorta uygulamalarının yaygınlaştırılması da bu tür felaketlerin önüne geçmek adına büyük önem taşıyor.
Sonuç olarak, Isparta’da yaşanan zirai don felaketi, sadece tarımsal ürünlerde değil, aynı zamanda ekonomik dengelerde de büyük bir darbe etkisi yarattı. Üreticilerin, gıda sürdürülebilirliği konularında daha dikkatli planlamalar yapması gerektiği bir kez daha evident hale geldi. Geçmişten ders alarak, gelecekte benzer afetlere karşı daha dirençli, daha hazırlıklı ve dayanıklı bir tarım politikası sürdürmek, yalnızca üreticiler değil, tüm toplum için önem taşımaktadır. Üreticilerin yaşadığı bu kaybın ardından, toplumda dayanışmanın artması, çiftçilerin yaralarını sarması açısından büyük bir önem taşıyor.