Son günlerde Orta Doğu'daki gerginlikler bir kez daha gündemin üst sıralarına yerleşti. Özellikle İsrail'in Suriye topraklarına yönelik hava saldırıları, bölgedeki istikrarı tehdit eden bir faktör olarak öne çıkıyor. Bir başka önemli gelişme de, ünlü diplomat ve barış savunucusu Keçeli'nin yaptığı son açıklama oldu. Keçeli, uluslararası topluma seslenerek, İsrail'in Suriye üzerindeki hava saldırılarına derhal son vermesi gerektiğini ifade etti. Bu açıklama, hem iç hem de dış politikada dikkatleri üzerine çekti.
İsrail, uzun yıllardır Suriye'deki belirli hedeflere yönelik hava saldırıları gerçekleştiriyor. Bu saldırıların ardında yatan sebepler arasında, İran'ın Suriye'deki askeri varlığını zayıflatma ve Hezbollah gibi grupların güçlenmesini önleme arzusu bulunuyor. Ancak bu tür askeri müdahaleler, sadece hedef alınan grupları değil, aynı zamanda sivil nüfusu da olumsuz etkilemektedir. Sadece son birkaç yılda, binlerce sivilin yaşamını yitirmesi ve pek çok ailenin evlerini terk etmek zorunda kalması, bu operasyonların trajik sonuçlarından sadece birkaçıdır. Keçeli’nin eleştirileri, uluslararası toplumun dikkatini bu insani krize çekmeyi amaçlamaktadır.
Keçeli, yaptığı açıklamada, "Savaşın ve çatışmanın sonsuz bir döngüye dönüşmesi, hiçbirimiz için çözüm değildir. Barış ve istikrar ancak diyalog ile sağlanabilir" dedi. Bu kritik çağrı, bölgedeki karar alıcılar için önemli bir mesaj niteliği taşıyor. Keçeli, Suriye'de ve çevresindeki ülkelerde kalıcı bir barış için uluslararası toplumun ortak bir çaba göstermesi gerektiğini vurguladı. Bunun yanı sıra, Suriye'de insani yardım çalışmalarının artırılması ve sivil yerleşimlerin korunması için hızlı adımlar atılması gerekliliğini de dile getirdi. Keçeli’nin mesajı, bu uluslararası ilişkilerde barışa dönük bir umut ışığı olarak görülüyor.
Zaman içinde, özellikle de Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşların da bu konudaki tutumları merak ediliyor. Keçeli’nin açıklamaları, uluslararası camiada bir tepki oluşturacak mı? Sadece zaman gösterecek. Ancak barışın sağlanması adına atılan her adım, bölgede önemli değişimlere yol açabilir ve savaşın getirdiği yıkımdan kurtulmanın yollarını açabilir. Bu doğrultuda, Keçeli'nin çağrısının dikkate alınması büyük önem taşımaktadır. Hem insani krizlerin giderilmesi hem de kalıcı bir barış ortamının sağlanması için ivme kazandıracak bu tür diyalogların sürdürülmesi gerekmektedir.
Özetle, Keçeli’nin "İsrail Suriye’deki hava saldırılarını sona erdirmeli" şeklindeki sözleri, sadece bir çağrı olmaktan öteye geçerek, uluslararası barış için bir ihtiyaç haline gelmiştir. Kısa vadede neler olacağı bilinmese de, uzunca bir dönem boyunca bu konunun tartışılacağı ve uluslararası kamuoyu tarafından izleneceği aşikardır. Orta Doğu’da kalıcı barışın sağlanabilmesi için taraflar arasında karşılıklı anlayışın tesis edilmesi, çatışmaların sona erdirilmesi ve barış müzakerelerinin yeniden canlandırılması gerekmektedir. Keçeli’nin çağrısı, bu noktada önemli bir başlangıç noktası olabilir.