İstanbul’un Silivri ilçesi, son günlerde peş peşe meydana gelen depremlerle gündeme gelmeye devam ediyor. Sarsıntılar, hem yerel halkta hem de uzmanlarda tedirginliğe neden oldu. Ülkemizdeki doğal afetler üzerine yaptığı çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Naci Görür, bölgedeki depremlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Peki, Silivri’de yaşanan bu depremler ne anlama geliyor? Uzmanların değerlendirmeleri ve halkı bekleyen olası riskler neler? İşte tüm detaylar…
Son dönemde yaşanan depremler, özellikle Silivri çevresinde hissedilir seviyede oldu. Eylül ve Ekim 2023 tarihlerinde meydana gelen depremler, 3.0 ile 4.5 arasındaki büyüklükleriyle dikkat çekti. Yerel halk bu sarsıntıları sıklıkla hissetse de, resmi makamlardan henüz büyük bir alarm düzeyi yapılmadı. Naci Görür, bu tür depremlerin İstanbul’un genel deprem riski açısından önemli işaretler teşkil ettiğini belirtiyor.
Görür, 1999 depreminin ardından yaşanan dönüşüm sürecinin İstanbul’un alt yapısını yeterince güçlendirmediğinin altını çiziyor. Ona göre, Silivri’de meydana gelen depremler, beklenen büyük İstanbul depremi için bir ön uyarı niteliği taşıyor. Bu nedenle, bölgedeki yapıların gözden geçirilmesi ve gerekli güçlendirmelerin bir an önce yapılması gerekiyor.
Bölgede meydana gelen depremler sonrası halkta meydana gelen korku ve endişe, belediye ve devlet kurumlarının daha aktif bir şekilde bilgilendirme yapmasını zorunlu hale getiriyor. Deprem riski taşıyan bölgelerdeki yapıların güvenliğinin artırılması, hem mevcut hem de gelecek sarsıntılar için önem arz ediyor. Prof. Dr. Naci Görür, özellikle riskli yapıların güçlendirilmesi konusunda adımlar atılmasının şart olduğunu vurguluyor.
Uzmanların görüşlerine göre, Silivri ve çevresi İstanbul'un fay hatları üzerinde yer aldığından, depremlerin yaşanması kaçınılmaz bir durum. İnşaat sektörünün bu konuda daha dikkatli olması gerektiğini ifade eden Görür, mevcut binaların sağlamlığı ve dayanıklılığı konusunda kapsamlı bir inceleme yapılmasının elzem olduğunu savunuyor.
Halkın depremle ilgili bilinçlendirilmesi ve acil durum planlarının gözden geçirilmesi de bir o kadar önemli. Naci Görür, insanların deprem anında ne yapmaları gerektiği konusunda eğitilmeleri gerektiğine değiniyor. Okullarda, işyerlerinde ve yerel yönetimlerde düzenlenecek olan tatbikatlar ve bilgilendirme seminerleri, toplumsal bilinç oluşturarak olası bir depremin yarattığı etkilerin minimize edilmesine yardımcı olabilir.
Son olarak, yaşanan depremler toplumda bir alarm zilleri çalmaya başlamış durumda. Hal böyle iken, İstanbul’da deprem risklerine karşı yapılacak planlamaların önemi bir kez daha gözler önüne seriliyor. Silivri'de meydana gelen sarsıntılar, sadece yerel taşıyıcı sistemler açısından değil, aynı zamanda geniş çaplı bir şehrin güvenliği açısından da büyük önem taşıyor. Bu nedenle, hem bireylerin hem de toplumların hazırlıklı olmaları kaçınılmazdır.
İstanbul için yapılacak tüm bu hazırlıklar ve tedbirler, muhtemel bir depremde yaşanacak olası kayıpları en aza indirmek adına kritik bir rol oynayacaktır. Uzmanların uyarılarına kulak vermek ve gerekli önlemleri almak, gelecekte yaşanacak doğal afetlerin etkilerini azaltmak adına büyük önem taşımaktadır.