Kahramanmaraş, 23 Ekim 2023 tarihinde 4,1 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Türkiye’nin deprem kuşağında yer alan bu şehir, geçmişte yaşanan büyük depremlerle akıllarda yer etmişken, yaşanan bu son sarsıntı hem vatandaşlar hem de bilim insanları için önemli bir uyarı niteliği taşıyor. Depremin merkezi, yerel saatle 15:00'te merkez üssü Pazarcık ilçesi olarak belirlendi. Depremin ardından birçok vatandaş panik içinde sokaklara dökülürken, bazı binaların hasar gördüğü bildirildi. Peki, bu deprem ne anlama geliyor? Deprem anında neler yaşandı? İşte tüm bu soruların yanıtları ve Kahramanmaraş’ta deprem riski üzerine yapılması gerekenler.
Tüm Türkiye’nin yakından takip ettiği bu deprem, yerel ve ulusal medyada geniş yankı buldu. Depremin büyüklüğü, uzmanlar tarafından hemen değerlendirilmeye alındı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamada, depremin derinliği 7,1 kilometre olarak kaydedildi. İlk belirlemelere göre, Kahramanmaraş merkezi ve çevresindeki ilçelerde hissedilen sarsıntı, özellikle Pazarcık ve Elbistan gibi yerleşim alanlarında daha fazla hissedildi. Vatandaşlar, depremin hemen ardından telefonlarıyla sosyal medya hesaplarından paylaşım yaparak, anlık durumu aktardılar. 'Bir an sanki dünya duracakmış gibi hissettim,' diyen bir yurttaş, o korku dolu anları paylaştı. Depremin ardından arama kurtarma ekipleri ve sağlık personeli hemen göreve başladı, herhangi bir can kaybı ya da ciddi yaralanmalara dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
Türkiye, zengin alt yapısıyla bilinen, fakat aynı zamanda sismik aktivitenin yüksek olduğu bir coğrafyada yer alıyor. Bu nedenle, depremler ülkemiz için bir gerçeklik olarak kabul ediliyor. Kahramanmaraş da bu açıdan baktığımızda, geçmişteki büyük depremlerle anılan bir şehir. Uzmanlar, bölgenin depremselliği ile ilgili çeşitli raporlar hazırlayarak, bölgedeki yapıların dayanıklılığı üzerinde duruyor. Kahramanmaraş’ta meydana gelen bu son deprem, özellikle yapı güvenliğinin sağlanması açısından bir kez daha gündeme gelmesini sağladı. Son yıllarda gerçekleştirilen yapı denetim hizmetleri ve yenileme çalışmaları, büyük ölçekli depremler öncesinde bu tür küçük sarsıntılara daha dayanıklı hale getirilmeye çalışılıyor. Ancak, yine de bazı binaların hala eski yapım teknikleriyle inşa edildiği ve bu binaların bir depremde ne kadar güvenli olduğu konusunda soru işaretleri bulunduğu unutulmamalıdır.
Uzmanlar, depremin ardından yapılması gerekenler üzerine de çeşitli tavsiyelerde bulunuyor. Öncelikle, yaşam alanlarının güvenli hale getirilmesi oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra, toplumun depreme hazırlık konusunda bilgilendirilmesi ve özellikle çocuklara temel afet bilinci eğitimi verilmesi, ilerleyen dönemlerde olası büyük depremlerde can ve mal kaybını minimize edecektir. Ayrıca, depremler sonrası uygulanan arama kurtarma tatbikatları, can kaybını en aza indirme konusunda büyük önem taşıyor.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen 4,1 büyüklüğündeki deprem, sadece bu şehir için değil, tüm Türkiye için bir uyanış çağrısı niteliğindedir. Yaşanan bu son sarsıntının ardından, iyileştirici önlemlerin alınması ve toplumun bu konuda daha bilinçli hale gelmesi gerekmektedir. Devletin ve yerel yönetimlerin vatandaşlara yeterli bilgiyi sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda bu bilgilerin uygulamaya konulması adına gerekli adımları atması, depreme bağlı riskleri azaltacaktır. Unutmayalım ki, afete karşı en büyük güvenlik tedbiri, bu tür olaylara hazırlıklı olmaktır. Kahramanmaraş için tekrar edelim; 'Hazır mıyız?' Bu sorunun yanıtı, her bir bireyin bilinçlenmesine bağlı olarak değişecektir.