Sivas ilinde, 24 Ekim 2023 tarihinde saat 14:37’de meydana gelen 3.2 büyüklüğündeki deprem, bölgedeki halk arasında kısa süreli bir panik yarattı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, depremin merkez üssü Sivas’ın merkezine 5 kilometre mesafede yer aldı. Sıklıkla deprem riski taşıyan Türkiye'nin iç kısımlarında bulunan Sivas, bu tür sarsıntılara alışkın olsa da, ani bir sarsıntı her zaman korku yaratıyor.
Depremin ardından Sivas’ta yapılan ilk değerlendirmenin olumlu olduğu bildirildi. Yetkililer, herhangi bir can veya mal kaybının yaşanmadığını, sadece bazı binaların hafif hasar gördüğünü duyurdu. Sivas Valisi Salih Ayhan, olayın ardından yaptığı açıklamada, "Kısa süreli bir panik yaşandı, ancak herhangi bir olumsuz durumla karşılaşmadık. Ekiplerimiz, gerekli kontrolleri yapmaya devam ediyor." ifadelerini kullanarak, halkı sakin olmaya davet etti.
İlk şokun ardından, birçok vatandaş sosyal medyada depremin etkisini paylaştı. Kullanıcılar, sarsıntıyı hissettikleri anı ve yaşadıkları korkuyu aktardıkları gönderilerle, toplumda dayanışma ruhunu pekiştirdi. Depremin ardından, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde de bazı derslerin iptal edilmesi gerekirken, öğrencilerin güvenliği öncelik olarak dikkate alındı.
Sivas’ta ikamet eden vatandaşlar, depremin ardından yaşadıkları korku ve endişeyi dile getirerek, "Bu, beklenmeyen bir durumdu. Özellikle son yıllarda artan depremler, bizleri daha da tedirgin hale getiriyor. Her an bir sarsıntı olabileceğini düşündüğümüzde, kendimizi güvensiz hissediyoruz." sözlerine yer verdiler. Bir başka vatandaş ise, "Evinin içinde olduğunda duyduğu sarsıntı ile birlikte aniden dışarı fırladığını ve aklında yalnızca ailesinin güvenliği olduğunu" belirtti. Bu durum, yıllar içinde toplumda oluşan deprem bilincinin artırılmasına yönelik dikkati yeniden gündeme getirdi.
Depremin sıklığı, Türkiye’nin jeolojik yapısını göz önünde bulundurduğunda, özellikle iç bölgelerde yaşayan insanların, bu tür durumlara karşı hazırlıklı olmalarının önemini de gözler önüne seriyor. Uzmanlar, sarsıntıların ardından doğru bilgilerle hareket etmenin, can güvenliği açısından kritik olduğunu vurguluyor. Ülke genelinde deprem hazırlığı konusunda eğitici programlar düzenlemek, halkın bu tür durumlara karşı eğitilmesi için büyük önem taşıyor.
Halk faktörünün yanı sıra, Sivas’ta bulunan binaların depreme dayanıklılığı da önemli bir konu. Özellikle eski yapılar, büyük risk taşıyan yapılar arasında yer almakta. Deprem sonrası Sivas Belediyesi ve çevre şehirlerde benzer önlemlerin alınıp alınmadığı konusunda yetkililerle irtibat kuruldu. İlgili yönetimler, deprem yönetmeliğine uygun şekilde yapılan binaların güvenli olduğunu, ancak eski yapıların durumunun gözden geçireceğini bildirdi.
Sonuç olarak, Sivas’ta meydana gelen 3.2 büyüklüğündeki deprem, halkta kısa sürede büyük bir korku uyandırdı. Ancak yetkililerin hızlı müdahale ve bilgilendirme süreci, kaygıları minimize etmeyi başardı. Bu tür olayların yaşanması, toplumda deprem bilincinin artırılması ve hazırlıkların yapılmasının gerekliliğini bir kez daha hatırlatıyor. Hem bireyler hem de resmi kurumların, olası durumlar için gereken tedbirleri alması, gelecekte karşılaşılacak olası depremlerde can ve mal kaybını en aza indirebilir.