Bir işin sanata dönüşmesi, yalnızca zanaatkarlık yetenekleriyle ilgili değildir; aynı zamanda tutku, azim ve yaratıcılıkla şekillenen bir süreçtir. İşte bu süreç, tam 50 yıl önce bir küçük atölyede başladı. Yarım asırlık bu yolculuk, ustalığın, yenilikçiliğin ve özverinin simgesi haline geldi. Bugün, sanayinin soğuk yüzü yerine yaratıcılık ve estetik taşımaktadır. Sadece bir iş değil, aynı zamanda bir tutku ve yaşam tarzıdır.
Yıl 1973’tü. Türkiye’de sanayi yeni yeni şekilleniyor, birçok girişimci kendi işini kurma hayalleriyle yanıp tutuşuyordu. Bu dönemde her şeyin hızla değiştiği bir ortamda, girişimci ruhunu taşıyan bir kişi, yalnızca maddi kazancı değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi oluşturmayı hedefliyordu. Atölyesini kurduğunda, neye adım attığının farkında değildi. Fakat hayallerinin peşinden giderek, hem işini hem de sanatını birleştiren bir yol haritası çizmeye başladı.
Domates isminin ardından gelen içindeki ateş ve özveri, ona her zaman yeni projelere yönelmesini sağladı. İlk başlarda yalnızdı, fakat zamanla gençler de onun yanına geldi; öğrenmek ve deneyim kazanmak için onun tecrübesinden faydalanmaya başladılar. İşte o zaman, yaratıcılığın paylaşıldığı bir ortam yaratıldı ve sanatsal düşünce biçimi hızla yayıldı.
Bugün, 50 yıl sonra bu atölye, sadece bir iş yeri değil, aynı zamanda bir sanat merkezi haline gelmiştir. İçinde binlerce sanat eseri barındıran, yaratıcı süreçlerin yaşandığı, deneyimlerin paylaşıldığı bir uygarlık yuvası olmuştur. Yarım asır boyunca süren bu yolculuk, hem onlarca önemli eseri hayata geçirdi hem de birçok sanatçının kariyerine yön verdi.
Tutkumuz, sadece bir iş yapmaktan çok daha fazlasıdır. Biz, işimizi sanata dönüştürerek, tüketim çılgınlığının ötesine geçiyoruz. Her üründe bir parça hikaye, bir parça duygu ve bir parça özveri bulunuyor. İnsanlar artık nesneleri kullanmaktan çok, onları deneyimlemeyi tercih ediyor. İşte bu, yaratıcılığın dokunuşu. İnsanların zihninde yaşam alanı açmak, duygusal bağ oluşturmak ve sürdürülebilir bir dünya yaratmak için buradayız.
Artık yalnızca ticaret yapmak yeterli değil; sanat, iş dünyasında çok önemli bir yere sahip. Hiçbir şeyin mükemmel olmadığı günümüzde, herkes yaratıcı olmaya çalışıyor ama kalabalıkla öne çıkmak ve fark yaratmak zor. Bizim de hedefimiz bu noktada fark yaratmaktır. Yarım asırlık yolculuğumuz boyunca öğrendiğimiz her şey, bizi daha ileri taşımak için bir fırsat oldu. Zamanla deneyimlerden öğrendiğimiz değerler, hem çalışanlarımız hem de müşterilerimiz için büyük bir öneme sahip.
Artık, sonraki 50 yılın başlangıcına yaklaşıyoruz. Hizmetlerimizi ve ürünlerimizi güncellemeye devam ederken, bu sürecin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Gelecekte de sanatı ve yaratıcılığı daha fazla ön plana çıkararak, hem işimizi sürdürecek hem de topluma katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Her gün yeni bir şeyler öğrenerek, kendimizi sürekli yenilemek, hem bizim hem de çevremizdekilerin hayatında kalıcı izler bırakma amacımızı pekiştiriyor.
Yarım asırdır başarıyla yürütülen bu serüven, bir yaratıcılığın ve tutkunun meyvesidir. İlk günkü heyecanla, önümüzdeki yıllara umutla bakarak ilerlemeye devam edeceğiz.